Kantaron yağının geçmişi oldukça eskiye dayanır. İnsanlık tarihi boyunca başta yara ve yanık tedavileri olmak üzere birçok harici faydası bilinmektedir. Kantaron yağının bu mucizevî etkileri içeriğindeki iki ana etken madde olan Hiparisin ve Hiperforin den kaynaklanmaktadır.

Kantaron yağı üretimimiz Mayıs ve Ağustos ayları arasında sınırlı sezonluk bir iştir. Çiçek verimi ile başlayıp güneş etki bitimi ile sona erer.Üretim sürecimizde kantaron bitkisini(hypericum perforatum) kent kirliliği ve kurşun bakımından uzak yüksek bölgelerden (750-1400 m. Rakım) elde eder, güneşle birlikte bitkilerde bulunan etken maddeler köke doğru ineceğinden sabah çiği ile güneş etkisine maruz kalmadan toplar ve işlemeye başlarız. Bu tecrübe ve hız gerektiren uğraş kuşaktan kuşağa aktarılan köklü bilgilerimiz doğrultusunda olmaktadır.

Kantaron yağı üretimi için kullandığımız yağlar sahil bölgesi,yaşlı ve taşlık alanda bulunan, sulanmayan zeytin meyvelerinden sızma olarak elde edilen 1.sınıf çok düşük asitli zeytin yağıdır. Geleneksel yöntemlerle 1 yıl boyunca terbiye ettiğimiz zeytinyağını özenle toplayıp seçilen kantaron çiçeği ile buluştururuz.

Oluşan ürün yeni doğan cana can katan gelenekten geleceğe yani bilimselliğe doğru akan bir değer olur. Biz bu oluşumda karakterli, şifalı bir bitki ile iyi huylu bir yağın difüzyonuna (mozerasyonuna) tecrübemizle yardım ederiz. Bu mucizevi yağın harici etkilerini kozmetik üretimlerimizde kullanmaya karar verdik ve ortaya Biotaron Kozmetik Serisi’ ni çıkardık.

Gelenekselin bilimsele uyarlanması olarak nitelendirebileceğimiz Biotaron Kozmetik Serimizi beğeninize sunuyoruz.